Yolum Mersin’den Konya’ya düşmüştü. Çeyiz eşyası getiriyorduk, nişanlımla beraber Erdemliden yola çıkmıştık. Kamyon şoförü, ben ve nişanlımla eşyaları Konya’ya getirecektik. Yolculuğumuzun 10. km maceramız başlamıştı. Tuttuğumuz kamyonun vize ve sigortası yokmuş. Polis kontrol noktasında bizi durdurdular. Kamyon şoförü emekli bir imamdı. Polislerin altından girdi üstünden çıktı çeyiz eşyası götürüyorum sevabına vs diyerek polisleri ikna etti. Kaldığımız yerden yolculuğumuza devam ediyorduk. Bir an bu yolculuğun çok uzun ve sıkıntılı geçeceğini düşünmeye başlamıştık. Nişanlım kendini uykuya vermeye çalıştı ama nafile. Şoförümüz ilahi çalmaya başladı. Silifke, ye gelene kadar onlarca arabadan selektör aldık. Tabi biz bir anlam veremedik. Harika imamımızda bize çadır için selektör yapıyorlar dedi. Durdu, çadırı bağladı. Yola devam ettik uzun bir yolculuktan sonra acıktığımızı fark ettik. Mut’un kasabası olan Sertavul’da bir et yemeği yiyelim dedik. Kamyoncumuz et yemeklerinin ünlü olduğunu söyledi ve bizde kavurma yemeye karar verdik. Fil Babanın Yeri Et Lokantasına girdik. Üç kişilik kavurma istedik ve nişanlım wc’ye gitmek istedi. Lokantanın içinde bir wc vardı. Wc demeye milyonlarca şahit ister ama öyle bir şahidi bulacağınızı sanmıyorum. 😀 Nişanlım söylenmeye başladı. Arkadaşlar siparişimizi aldılar. Bir yoğurt ve salata getirdiler. Aradan 45 dk geçti saç kavurmamız geldi. Yemeğimizi yemeye başladık. Yemek içimize sinmedi. Yapacak bir şey yoktu, acıkmıştık ve yolumuz uzundu. Neyse hesabı ödeyelim geç kalmadan gidelim dedik. Hesap ödemek için içeriye girdim, orada duran eleman 95 lira dedi. Tutuldum kaldım. Konuşamadım. Kazığın acısını bir yerimde hissettim. Nişanlım falan olunca sesimi çıkarmadım lokantada ki tipi bozuk adamlarla tartışmak istemedim, bir sorun çıkmadan günü tamamlamak istiyordum. Fil baba kimse oranın kazığını yedim. Şunu net söylemek istiyorum. Hayatımda birçok ilde birçok yerde yemek yedim. Yediğim en iğrenç yemeğe en yüksek parayı ödemiş oldum. İnsan da haysiyet olur, şeref olur, böyle bir şey Müslüman’a değil dinsize bile yapılmaz diye düşündüm. Kamyona bindik nişanlıma yediğimiz kazığı anlattım. Kendi aramızda bu konuyu konuştuk. Karaman’a doğru geldiğimizde polis noktası gördük. Kamyoncu alev aldı ve bir köy yoluna girdik. Köyün adı lale köyüydü. Ne hikmetse hiç lale yoktu. Köyde bir tur attık arkadaşını aradı vs konuştular polisin Karaman’dan geleni durdurduğunu öğrendi. Yolumuza devam ettik. Çumra’ya geldiğimizde bölge trafiğin önünde polis noktası ile karşılaştık bu sefer kaçış yoktu. Polis amcaların kucağına oturmuştu imamımız. Durduk; imamımız polislere doğru gitti. Kamyonun arka makas kırıkmış polis fırçalamaya başladı evrakları istedi, bu sefer hapı yuttuk dedik arabayı bağlayacaklar korkusu sardı bizi. İmam okudu üfledi, polisleri ikna etmiş bir şekilde yanımıza geldi. Tekrar yola çıktık ve yolculuğumuz Konya’da sona erdi. Diyeceğim şu ki Sertavul’a yolunuz düşerse kesinlikle fiyatı öğrenin sonra yemeğinizi yiyin. Mümkünse Fil yazan her şey den uzak durun hortumlanırsınız. Filin hortumu sizi emmesin. Bir gün bu yazıdan haberi olursa Fil baba ya da her kimse öteki tarafta hakkımı fazlası ile alacağım. Hiç bir zamanda hakkımı helal etmeyeceğim. Allah’a havale ediyorum.
Sertavul Kazığıda Böyle Yenir
Bir Cevap Yazın