İbrahim’den Hayat Dersleri

Hiç unutmam çalıştığım iş yerimde müdürün biri kafaya takmıştı beni. İnternet ile yeni haşır neşir olduğum yıllardı. Bu yıllarda video slaytları falan yeni yapmaya başlamıştım. Elime bir pps geçmişti. Bunu düzenledim güzel bir video hazırladım müdürümün e-maline göndermiştim. Ertesi gün müdür beni çağırdı. Senden başka ibrahim kar bu iş yerinde yok değil mi dedi. Bende herhalde yoktur dedim. Videoyu çok beğendim dedi. Muhasebeci arkadaşa söyledim sana prim verecek dedi. Gerisi malumunuzdur. 🙂 Tam ekran seyretmeyi unutmayın. Lan bu nereden çıktı diyenlere. Bir arkadaş usta başı olmuşta ona : )

Öylesine Bir Söyleşi

Günümüz toplumunda insanlar hep çıkar ve menfaate dayalı ilişkiler kuruyor olmuştur. Bunların başlıca sebeplerinden birisi televizyon ve etrafta görülen lüx yaşamları arzulayışlarından, bu gibi şeylere hırs yapmalarından kaynaklanan, çalışmadan para kazanmak isteyen kişiliklerin artmasındandır. Çalışmadan para kazanmak insanoğlunun her zaman nefsine güzel gelen bir olgudur. Bunun içindir ki şans oyunları, kumar vs gibi şeyler çok fazla tutulur. Bazı insanlarda başkalarının sırtından geçinmeyi çok severler. Hele ki maddi durumu iyiyse kendi işçisini veya tam tersi iş ortağının sırtından geçinme kendine alışkanlık haline getirmiştir. Bu gibi asalak insanlar temelde ailerinin onlara verdikleri ile sürekli geçinmiş, onları çalışmayan kendi sırtlarından geçinen insanlar yapmıştır. Burada aile çocuğa sınırsız tölerans tanımış ve en büyük hatayı onlar yapmıştır. Çocuğunu büyütmüştür ama hala onlara 5 yaşında ki çocuk muamelesi yapar. Örneğin 25 yaşındaki iş sahibi adamın sabah banyosundan tut her şeyine kadar ona devamlı hizmet sunan bir aile çocuğunu asalak olarak yetişmesini sağlamaktan başka ne iş yapmıştır? Bu aileler çocuklarının sorunlu, kendi başlarına hiç bir karar alamayan, hatta bir araçla evinin yolunu bulamayan ve oturup çocuk gibi ağlayan insanlar yetiştirir. Bu tür yetişen bireyler diğer insanları kendi karıları gibi görürler, devamlı onlardan zin alınmasını dünyanın onların etrafında döndüğünü, onlarsız hiç birşey olmayacağını sanırlar. Tabi ki bu çok büyük bir yanılgıya düşmelerine sebep olur.

Birisi onlara bunun böyle olmadığını çok kısa bir dersle anlatır. Sonrada başkalarının hakkında fikir yürütmeye kalkarlar. Bu insanlar sadece parasal düşünce ve eğlence önemlidir. Maneviyat yoktur. Kendi amcalarına, anneannelerine, babalarına din kitap söver, şahıslarına olmadık küfürler ederler. Bizde bir laf vardır. 1 kere hata yapan eşşektir. 2 kere hata yapan eşşekoğlu eşşektir. Aklı olan insan 1 kere kanar hadi oldu diyelim 2 kere kanar, bunlardan ders alamadı ise birçok kere kandırıldığını söylüyorsa bu eşşek oğlu eşşek değil aynı zamanda asalak olduğunun kanıtıdır. Bir işverenim vardı, hatta ismini söyleyim tankerci celal derlerdi. Trilyonlar kazandığı halde işçisine maaş ödemesi geldiği zaman yarım maaş verir, sonra birkaç arkadaşı ile Antalya iline gider, özellikle yabancı kadınlar ile gününü gün ederdi. İşçisi 5 lira istediği zaman ona bir ağlar çıkarıp para veresin gelirdi. Bunun temelinde de böyle sorumsuz aileler vardı. Çünkü bir insan ailesinden ne alırsa onu yaşar. Nasıl yetişmişse öyle gider. Başkalarının kazandığı parada hep gözleri olur. Para çok önemli bir şey olsa da para ile arkadaş, dost satın alamazsın. Bu dünyadan kimse bir şey götüremez.
Bir çorapçı hikayesi vardır “bir çorabı bile yanımda götüremedim” hikayesini Google da aratın. O hikaye aslında bu işlerin temelidir. Birileri size ben dürüstüm, ben var ya ben şöyleyim, ben böyleyim diyorsa has..tir deyin. Bundan da hiç çekinmeyin. Birisi kendisini övüyorsa ondan korkacaksın. Kaliteli kişilik sahibi bir insan doğruya doğrudur. Yiğidi öldürse bile hakkını verir. Bu gibi kişilik yoksunu zavallılara bakınca sadece gülüyorum. Körler, sağırlar birbirini ağırlar derler ya bunun gibi insanlarda ömrünü öyle geçirirler.

Vakti Gelen Çekti Gitti

puşt
Bloğumu işlerden ihmal ediyorum ama arada kafa dinlendirmek için yazıyorum.

Bazıları ülkesinde baştı gitti
Bazıları başlar yaran taştı gitti
Bazıları dağları tepeleri aştı gitti
Bazıları ateşe düştü pişti gitti
Bazıları suya düştü şişti gitti
Bazıları cennetlikti muştu gitti
Bazıları ehli zikirdi uçtu gitti
Bazıları günahsızdı kuştu gitti
Bazıları ağladı gözler yaştı gitti
Bazıları yazı görmedi kıştı gitti
Bazıları çileden ağlamıştı gitti
Bazıları iş bulamadı boştu gitti
Bazıları kafadan biraz hoştu gitti
Bazıları sevinerek koştu gitti
Bazıları Allah dedi coştu gitti
Bazıları tökezledi düştü gitti
Bazıları dogmadan ölmüştü gitti
Bazıları kafayı çekti leşti gitti
Bazıları avare gezerdi keşti gitti
Bazıları dertlerimizi deşti gitti
Bazıları erken saat beşti gitti
Bazıları kendi mezarını eşti gitti
Şu dünyanın iyisi gitti kötüsü gitti
Asıl önemlisi puştu gitti :))) efendim

 

 

Ekrem Şama

Pw uzantılı Domainler Yolda

İnternet dünyasının hız gelişmesi domain pazarının büyümesi birçok domain uzantısını getirdi. PW yani profesyonel web uzantılar 03 Aralık 2012 itibarı ile sadece marka ve patent sahibi kişi ve kuruluşlara yönelik Sunrise dönemi tescil işlemleri başlayacaktır. 8 şubata kadar marka sahibi olan kişiler başvurularını yapabilirler. 25 mart tarihinde halka arzı başlayacak olan domain kalırsa 🙂 bizde almayı düşünüyoruz.
Şöyle yazıdaki gibi test ettim. hiç hoşuma gitti millete makara oluruz. Gerçi bundan önceki tc uzantılarda istediğimiz randumanı alamadık ama neyse belki birgün alırız. Yalnız bilişim sektöründe bu kadar domainin olması iyimi kötü bilemiyorumda bildiğim tek şey önüne gelenin uzantı çıkarıp milleti soyduğu. 🙂 Yani soyduğuna tc uzantılara bakarak anlayabilirsiniz. 5 tane tc uzantı 2500 lira gibi bir para tutuyor. Şimdi gelde bu domaini google amcaya sevdir. 🙂

Google ve Ben

Uzun yıllar bir insanın internet hayatı olunca kendi kendine şöyle bir arkasına bakıyor. Hayat bazen film şeridi gibi insanın gözünün önünden geçer. Google ile ben 2000 yılında tanıştım. Ondan önce herkes gibi yahoo kullanıyordum. Tabi bununla beraber o tarihte herkesin kullandığı mynet sitesinin de vazgeçilmez üyesiydim. Google ile tanışmamdan bu yane o çok yol aldı. Tabi bizde yaya kalmadık ama Google kadar hızlı olamadık. Türkiye deki en mükemmel birkaç domainin ilk sahibi benimdir. İş güç vs o zamanlar yatırım ve bilgi eksikliği yüzünden bir cacık yapamadım. Ama her zaman sıkı bir Google takipçisiydim. Hatta abartısız Larry Page ve Sergey Brin’in kırk yıllık arkadaşı gibiyimdir. Aşağıdaki resimde onların ve Dr. Eric Schmidt ilk kendi kendine giden arabayı hayata geçirdiklerinde onlardan fazla sevinmiştim.

Bu konuda şu adreste bir makale yayınlamıştım. Google Otomatik araba yapıyor konyateam.com en eski sitelerimden biridir. Hiç bir zaman bakamadığım sitelerden oda. 🙂

Konumuza döneyim. Google her atılımda, her güncellemede takip ettiğim bir bilişim şirketi olmuştur. Geleceği çok parlak olan ve buraya gelmek için sürekli çalışan bir şirket. Bilişim dünyasının devi. Birçok insana para kazandıran ve birçok insanı zengin eden. 🙂 Google artık yeni dünyada daha iyi projelere gidiyor ve biz hala takipteyiz. İyi varsın Google diyorum.