Yazar arşivleri: İbrahim Kar

İbrahim Kar hakkında

Kendi halinde takılan birisi, öyle şaşalı bir okul okumamış hatta cahil desek yeridir. Arada bir şeyler karalar. Genelde buralarda takılır.

Hesap Verme

ADALETİN TERK EDİLDİĞİ TOPLUMLARIN KAÇINILMAZ SONU

Diğer gelişmiş ülkelere baktıkça, İslam ülkelerinin neden geri kaldığını daha iyi anlıyorum. Bunun temel sebeplerinden biri, adalet kavramının gereğince uygulanmaması ve giderek yıpratılmasıdır. Adaletin olmadığı bir toplumda her türlü sorun baş gösterir. Ne yazık ki, tarihte olduğu gibi günümüzde de adalet mekanizması güçlendirilmek yerine, siyasi çıkarlar doğrultusunda şekillendirilmektedir.

Bir zamanlar “Bunlar özel değil, genel genel” diyerek yapılan hukuksuzluklara göz yumanlar, sonunda bizzat bu hukuksuzluğun kurbanı oldular. O dönemde sorumluluk gereği adaletin hakkıyla sağlanması için çaba harcansaydı, birçok sorun baş göstermeyecekti. Ancak o zamanlar adaletin korunması yerine, gücün tekelleştirilmesi tercih edildi. Günümüzde de benzer hatalar tekrarlanıyor; adalet sistemi bağımsızlaştırılacağına, belirli ellerin kontrolüne bırakılıyor.

Bu noktada Hz. Ömer’in adalet anlayışı bizler için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Rivayet edilir ki, Hz. Ömer halifeliği döneminde 400 dirhem paraya ihtiyaç duyar ve bu parayı Abdurrahman bin Avf’tan ister. Abdurrahman bin Avf, ona devlet hazinesinden almasını ve sonra yerine koymasını önerir. Ancak Hz. Ömer şöyle cevap verir:

“Ey Abdurrahman! Parayı senden istiyorum, çünkü bir emri ilahî vuku bulduğunda ya da borcumu ödeyemediğimde seninle helalleşmem daha kolay olur. Ya mirasımda bir miktar ayırır, borcumu öderim ya da seninle anlaşırız. Ancak bu borcu devlet hazinesinden alırsam, tüm Müslümanlarla helalleşmem gerekir. Bu ise mümkün değildir. O takdirde ne benim malım bu borcu ödemeye yeter, ne de sevabım ahirette beni kurtarır. Bu kadar ağır bir yükün altına girmeye cesaret edemedim.”

Hz. Ömer’in bu hassasiyeti, devlet yönetiminde adaletin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Günümüz devlet adamları, sık sık Hz. Ömer’in adalet anlayışını örnek gösterirken, gerçekten adalet mekanizmasını güçlendirmek adına ne yapmışlardır? Ne yazık ki, adaletin zayıflatıldığı bir sistemde, toplum her zaman büyük bedeller ödemek zorunda kalmıştır.

Bu durumu anlatan bir halk hikâyesi de bizlere düşündürücü bir ders vermektedir:

Vakti zamanında bir ağa, sürüsünü emanet etmesi için bir çoban tutar. Yüz koyunu teslim alan çoban, bir yıl sonra elinde bir deriyle geri döner. Ağa, yemeğini yerken çoban, sürünün hesabını şöyle anlatır:

“Efendim, yağmur yağdı, gök çatladı; yetmiş ikisinin ödü patladı. Önden gitti baş toklu, arkasından gitti beş toklu. Onunu verdim kasaba, Onunu da hesaba katma, kurt kaptı ikisini. İşte getirdim birisinin derisini.”

Çobanın bu açıklaması üzerine ağa sofradaki yoğurt çanağını alıp çobanın yüzüne fırlatır. Çobanın yüzü bembeyaz olunca, ağa şöyle der:

“Hesabı böyle üçkâğıtçı ağızla verenin yüzü de böyle ak olur!”

Bu hikâye, yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirliğin olmadığı toplumların nasıl sömürüldüğünü ve adaletin nasıl bir kenara itildiğini gözler önüne sermektedir. Yüzyıllardır aynı yanlışlar tekrar edilmekte, bireyler adalet sisteminden umudunu kesmekte ve güçlülerin keyfi yönetimine boyun eğmek zorunda kalmaktadır. Gerçek adalet, tüm bireylerin haklarını eşit şekilde koruyabildiğinde mümkündür. Aksi halde, çoban hesabı yapan yöneticilerin elinde toplumlar her zaman kaybeden taraf olacaktır.

Neyzenden Nağmeler

Neyzen Tevfik – Mecnun

yürü bre ehli deve endamını göreyim.
sensiz geçen gecelerin ecdadını sileyim.
Mecnun gibi top muyum bir gam için öleyim.
Leylayı da sikeyim Mecnun’u da sileyim.

Bana yar olmayan karının izzetini itibarini sileyim.
Yansın karıların alayı su veren itfaiyenin hortumunu sileyim.

Düşmüşüz bir orospunun belasina,
Koymadik diye taaa namının ortasina.
Kader böyle yazmış hatırasına,
Ben böyle hatiranin hikayesini sileyim.

Kerem dağları deler bir kancık uğruna,
Aslı gitsin de, ona buna vurdura.
Bir karı için değer mi hiç bütün bunlara,
Her taraf kancık dolu mala iyi vurana.

Fuzuli nam pesine düştün gurbete.
Nam serindir, Nam derindir, şifa verir millete.
Ye kebabı, iç şarabı, vur karpuz sote.
Bu gidişle, Tarrrağımı gidersin cennete.

Neyzen Tevfik’in “Mecnun” şiirine baktığımızda, şairin iç dünyasında derin bir çalkantı, yoğun duygusal dalgalanmalar ve varoluşsal bir bunalım izlenir. İşte bazı gözlemler:

  1. Aşk ve Çılgınlık İmgeleri:
    “Mecnun” figürü, klasik edebiyatta aşk uğruna aklını yitiren, toplum normlarından uzaklaşan bir tutkunun simgesidir. Neyzen Tevfik, bu imgeyi kullanarak aşkın yalnızca coşku ve güzellik değil, aynı zamanda yıkıcılık ve çılgınlık yönünü de vurgular. Bu durum, şairin kendi duygusal yoğunluğunu ve aşkın getirdiği acıyı, hatta belki de kendini yıkıcı davranışları dile getirdiğini düşündürebilir.
  2. İroni ve Alaycı Üslup:
    Şair, kullandığı keskin ironik ifadeler ve alaycı üslupla, hem aşkın trajedisini hem de toplumsal beklentilere yönelik bir eleştiriyi aynı anda sunuyor. Bu, şairin hem kendi içsel çatışmalarını hem de çevresiyle olan uyumsuzluğunu yansıtan bir savunma mekanizması olarak yorumlanabilir. Kendini alay konusu ederek, yaşadığı ruhsal kırılganlıkları maskelemeye çalıştığı da söylenebilir.
  3. İçsel Çatışma ve Varoluşsal Sorgulama:
    Şiirde belirgin bir şekilde görülen melankoli, varoluşsal sorgulamalar ve kendine yabancılaşma duygusu, şairin ruhsal dengesinde sürekli bir gelgit yaşadığını işaret eder. Bu, aşka dair yoğun tutkunun yanı sıra, yaşamın getirdiği anlamsızlık duygusuyla mücadele eden, içsel olarak parçalanmış bir benlik portresi çizer.
  4. Psikolojik Durum Üzerine Değerlendirme:
    Tüm bu unsurlar göz önüne alındığında, Neyzen Tevfik’in psikolojik durumu, yoğun duygusallık, melankoli, belki de zaman zaman kendine zarar veren bir tutkuyla karakterize edilebilir. Bu durum, depresif eğilimler, varoluşsal krizler ve sosyal normlarla uyumsuzluk hissiyle harmanlanmış karmaşık bir iç dünyayı işaret eder.Ancak, belirtmek gerekir ki; edebi bir metinden şairin ruh sağlığı hakkında kesin bir tanı koymak mümkün değildir. Buradaki yorumlar, şiirin içindeki semboller, üslup ve temalar üzerinden yapılan edebi çıkarımlardır.

Özetle:
“Mecnun” şiirinde, Neyzen Tevfik; aşkın getirdiği çılgınlık, melankoli ve varoluşsal bunalımı ironiyle harmanlayarak, kendi içsel çatışmalarını ve psikolojik kırılganlığını ortaya koyar. Bu, onun duygusal olarak yoğun, sorgulayıcı ve zaman zaman yıkıcı bir ruh haline sahip olduğuna işaret eden zengin ve karmaşık bir portre sunar.

R10.net ve Ben

Bugüne kadar birçok kişi neden r10 kullanmadığımı sordu durdu. R10 üyeyim ama r10 sitesinin nasıl bir üç kağıt dolu olduğunu birçok kendi konusunda görürsünüz. İş mi yaptıracaksın? direk muhatabını bulurum online olarak görüşerek gerekirse telefon numarasını alarak adamını bulurum. Geçen gün multi üyelikten r10 tarafından tarafından banlanmışım. Banlanmadan 1 kaç saat öncede ne hikmetse birinin kuyruğuna bastık. Adamın hacklinklerini ifşa edecektik. R10 dan banlanmak benim zoruma gitmez. Üye olduğum tarih bellidir. http://www.r10.net/members/45547-ibrahimkar.html Bunca zaman yazdığım mesajda belli. Ama beni banlayan arkadaş tc kimlik numaramız bile olan sitede nasıl multi üyelik oluyor. Neyse bu konuda çok pis sövmek isterdim ama değmez. Onun için bu r10 gibi sitelerde yeni ve bu işlere meraklı kişilerin nasıl yolunduğunu bilirim. Adam sitelerime hacklinki döşemiş sonra bende satın alıyorum diyor. Kimden alıyon! listeye bakmam lazım. Amk şerefsizi o liste ne kadar büyükmüş bir türlü bulup haber edemedin. Bizi öldürmeyen şey yüceltir.

Google Amcanın Bilinmeyen Yönleri

Google hayatımızın yerini alan vazgeçilmez motorumuz. Bu makalemde kısaca Google amcanın birçok kullanıcı tarafından bilinmeyen kısımlarını kendimce anlatmaya çalışacağım. Belki birçoğunuz biliyorsunuzdur ama bilmeyenler için anlatayım. Google size her ülkenin şu an kullandığı saati söyleye bilir. Bulunduğunuz ili kendi dilinizde başına time ekleyerek yazarsanız size o ilin yada ülkenin yada başkentin saatini söyler. Yani Bir başka ülkenin yada eyaletin saatini merak ediyorsanız time Ankara time konya time tajikistan time amsterdam time tokyo yazarak oranın saatini öğrene bilirsiniz.

google-saat

Google amca size o anki kur durumu söyleye bilir. Yani bende döviz karşılığı ödemelerde kullanıyorum. Arama yaopacağını yere değer karşılığı para birimini yazarsanız hemen cevabı alırsınız. Yani birçok kişi için bulunmaz nimettir. google-doviz
Google hava durumunu verir. Hava Beyşehir, Hava Ankara yazıp aratırsanız o ilin yada ilçenin yada ülkenin 10 günlük hava durumunu alırsınız. Bu işlemi deniz durumu rüzgar durumu ve her şey için kullana biliriz.
google hava
Kimse bilmiyor olsada Google dünyanın en güçlü hesap makinesidir. Yapa bildiği hesap işlemleri çok gelişmiştir. Bütün hesap işlemlerini Google amcadan yapmak çok kolay.
google hesap

Bilgi Teknolojileri ve Oyun Dünyası

egitsel-yazilimUzun zamandır bloğumla ilgili her şeyi aksatır oldum. Yeni tema, güncel makaleler ve birçok alanda yazmak istiyordum. Malesef yoğun çalışma temposu bunun önüne geçiyor. Yaptığımız işte neredeyse 13 saat bilgisayar başında kalıyoruz. Birçok projeyi aynı anda götürmeye çalışıyoruz. Birçok insanın bildiği gibi Google tarafından yeniliklerin ardı arkası kesilmiyor. Google dünyasını iyi okumak bizim işimizin parçası. Çünkü her şeyimiz Google inc şirketi ile ilişkili.
Bilgi teknolojileri artık çağımızın en önemli konularının başındadır.

Akılllı telefon teknolojileri ve tablet sistemler androidle ilişkili oldu. Bu aşamada çocuklar ve yetişkinler için kolaylaştırıcı teknolojilere yönelmekte fayda olduğunu düşündüm. Şu anda 2 tane android tabanlı oyunumuz var. 4 adet marka tescilimiz var. Artık eğitsel oyun yazılımlarına hız vermeye başladık. Sektörde yaşadığımız en büyük sorun iyi grafiker bulamıyoruz iyi olanların fiyatları da çok uçuk. Bence Türkiye’de iyi grafikerler yetiştirmek lazım. Meb yada özel kurumlar bu işi biraz geliştirmeli ve hesaplı yapmalı. Bugün birçok yerde Adobe programlarının kursları 3000 tlden başlıyor. Verilen eğitimlerinde o paraya değdiğini düşünmüyorum. Sektörde yabancılar piyasayı elinde tutuyor. Birçok anlamda kendimizi geliştirmek adına çalışma yapıyoruz. Söylediğimiz gibi kaliteli eleman bulmak çok zor. Teknolojiye yönelip Türkün sesini dünyaya duyurmak lazım. Facebook gibi sosyal platformları çok etkili kullanmak lazım. Yeni Türkiye’de artık bilgi teknolojileri dersleri artırılması lazım.