Kategori arşivi: Kişisel

Google ve Ben

Uzun yıllar bir insanın internet hayatı olunca kendi kendine şöyle bir arkasına bakıyor. Hayat bazen film şeridi gibi insanın gözünün önünden geçer. Google ile ben 2000 yılında tanıştım. Ondan önce herkes gibi yahoo kullanıyordum. Tabi bununla beraber o tarihte herkesin kullandığı mynet sitesinin de vazgeçilmez üyesiydim. Google ile tanışmamdan bu yane o çok yol aldı. Tabi bizde yaya kalmadık ama Google kadar hızlı olamadık. Türkiye deki en mükemmel birkaç domainin ilk sahibi benimdir. İş güç vs o zamanlar yatırım ve bilgi eksikliği yüzünden bir cacık yapamadım. Ama her zaman sıkı bir Google takipçisiydim. Hatta abartısız Larry Page ve Sergey Brin’in kırk yıllık arkadaşı gibiyimdir. Aşağıdaki resimde onların ve Dr. Eric Schmidt ilk kendi kendine giden arabayı hayata geçirdiklerinde onlardan fazla sevinmiştim.

Bu konuda şu adreste bir makale yayınlamıştım. Google Otomatik araba yapıyor konyateam.com en eski sitelerimden biridir. Hiç bir zaman bakamadığım sitelerden oda. 🙂

Konumuza döneyim. Google her atılımda, her güncellemede takip ettiğim bir bilişim şirketi olmuştur. Geleceği çok parlak olan ve buraya gelmek için sürekli çalışan bir şirket. Bilişim dünyasının devi. Birçok insana para kazandıran ve birçok insanı zengin eden. 🙂 Google artık yeni dünyada daha iyi projelere gidiyor ve biz hala takipteyiz. İyi varsın Google diyorum.

Cesaret Nedir Biliyormusunuz

Cesaret bence belirsizliğin g..üne parmak atabilmektir. Sonuçları ne olursa olsun b.ka sarma ihtimali olsa bile insana motivasyon verir. Sultanhamid yavşakları bilemezler cesaretin ne olduğunu. Hiç bir şeyden korkmadan haklı olan mücadelesinde sonuna kadar hatta sona kadar gidebilmektir. Kendi arkasından korkanlara ha s.ktir lan sen zavallı bir yaratıksın diyebilmektir. Kendini sanal bir mailin arkasına gizlemek ve şunu yaparım bunu yaparım demek ödlekliktir. Bunca zaman hiç bir sanal ismin arkasına sığınmadım. Gerekte görmedim. Ben buyum İbrahim Kar. Buradan öyle şeyler yazardım sana aklın dururdu. Oran tavana vururdu ama neyse kişisel bloğumu bir yavşak için kirletemem. Zaten seni iplememem sana yetip artıyor. İngilizce kelimelerde silindin. Türkçelerde de yakında silinirsin. Allah çok büyüktür. Mazlumun ahını hiç bir zaman yerde bırakmaz vakti saati gelince alır ve gerekeni yapar. Mahkeme masraflarını dert etme öderiz be takma kafana ufak tefek şeyleri. Sana kaptırdığımız paranın yanında mahkeme masrafı nedir ki? Allah’a çok şükür kazanıyoruz o kadar 😀
Şöyle birde şarkı yayınlayayım belki cesaret verir. Grup yorum söylüyor.

Ben Bildiğin gibi değilim

Bu aralar Ali Kınık dinler oldum. Ali Ayşe’yi seviyordan tut, bildiğin gibi değile kadar gidiyoruz bakalım. Yalnız kurt, koca reis, alayına isyan favorilerimden. Ben müzik zevki karmaşık bir insanım. Bir çok aykırı müziği dinlerim. Ahmet Kaya, Selda Bağcan tam ters kulvarda Ahmet yılmaz, Ali Kınık müziği hiç bir siyasi olaya katmam. Şiirde aynıdır. Nazım Hikmet’te okurum, Necip Fazıl’da yani herkesin bildiği gibi değildir.

Dost Ve Düşman Nedir Görüşlerim

Dost nedir? bence sevdiğiniz bir insana kızabilmektir.

Dost nedir? Bence sevdiğiniz bir insana kızabilmektir. Ona doğruyu direk söyleyebilmektir. O gerçekten insana erdem verir. Dostun olduğu sürece bir adamsın. Dostun seni sınırsız sevdiğin sürece insansın.

Düşman nedir? Düşman benim ne yapmam gerektiğini söyler. Düşmanımın istediği yönün tam tersine giderim. Düşmanım beni Bağdat’ta görmek istiyorsa ben Paris’e giderim. Dersimi en iyi düşmanımdan alırım. Düşmanınız olmazsa savaşamazsınız. Kendinizi kanıtlayamazsınız. Bir devletin düşmanı yoksa yok olmaya mahkûmdur. İnsanda böyledir. Düşman insana hırs verir. Toprağı çapalayan meczup bile olsanız bir düşmanınız olacak illa. Değilse o toprağı çapalayamazsınız. Sizi çekemeyenler olacak hayatta. Değilse savaşma hırsınızı kaybedersiniz. Burada ki savaş yaşam savaşıdır. Hayatınızı idame ettirebilme savaşıdır. Sizi bir şeye benzetemeyenlere karşı savaş vermek büyük bir olgudur. Birilerine bak ben buyum ve buradayım diyebilmek. Kazanmadan mutlu olunmaz. Kaybetmenin bile saadeti vardır. Feld mareşal unvanını alana kadar bu savaştan yılmak yok. Ben meydanda beklemekteyim.
İşte burada söylemeye çalıştığım şey aslında basit yaşamak için düşmanda olacak dostta.
şman!

Kendine Güvenmek Ve Azim

Kendine Güvenmek Ve Azim
DR. Robert Anthony kişisel gelişim kitabı sevenler için yazmış olduğu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Kendine güven ve azim insanın birinci temel kuralı olmalıdır. Bir şeyi ben yapabilir miyim? Yok ben bunu yapamam! Bu olacak işmi gibi soruları kendinize sormayın. Allah-ın izni ile ben bunu yaparım cümlesini sarfedip Bismillah diyerek başlayın. Karşınıza ne tür sorunlar çıkarsa çıksın ve hangi konuda olursa olsun çözümünün olduğunu mutlaka bilin. Bıkmak, sıkılmak, sinirlenmek size fayda getirmez. Hayal gücünüzü en üst seviyede kullanın, korku, endişe, suçluluk ve başarısız olma kaygısından kendinizi bir an önce ayırın. Başaracağım. kelimesi size yol gösterecektir. Kendinizi özel hissedin. Kimse sizden üstün değildir. Allah katında ki üstünlük ise takva iledir. Bir kaç ay önce yaptığım iş üzerine çıkmaz bir yola girmiştim. Ne yapsam tutmuyordu. evirdim, çevirdim, yatırdım, kaldırdım olmuyordu. Neyse moralim bozuk Cem Yılmaz ile Şener Şen’in filmini seyrederken ( filmin adı av mevsimi ) bir kelime kafama takıldı. Bakış açınızı değiştirin diyordu Şener abi daha sonra film bitti ilk işim bakış açımı değiştirdim.
Bakış açısı oluşturma ve amaç belirlemenin en basit yolu yapacağınız işin sizi hangi yollardan hedefe götüreceğini kağıt üzerinde belirlemekten geçer. Zihninizi tamamen işinize yoğunlaştırın. Kazanan siz olacaksınız.